top of page

AHA Serumu: O Benim Gizli Aşkım (Ama Biraz Da Çekingen!)

Selam millet! Bugün size cilt bakım rutinimdeki o "olmazsa olmazım" ama aynı zamanda biraz da "aman dikkat etmem lazım" dediğim bir üründen bahsedeceğim: AHA serumu. Yok öyle afili laflar, "mucize iksir" falan demeyeceğim. Bildiğiniz, kendi hallinde biriyim ve bu serumla olan ilişkim de biraz öyle işte, inişli çıkışlı.

AHA Dedikleri Ne Ola Ki? (Kısa ve Öz)

Şimdi, bu AHA dediğimiz şeyler (Alfa Hidroksi Asitler), aslında meyvelerden falan elde edilen asitler. Cildin en üst tabakasındaki o cansız, mat hücreleri nazikçe söküp atıyorlar. Böylece alttan daha taze, daha parlak bir cilt ortaya çıkıyor güya. En meşhurları da glikolik asit ve laktik asit. Ben genelde glikolik asitli olanlara takılıyorum, sanki biraz daha işe yararmış gibi geliyor bana. Belki de psikolojik, bilemedim şimdi.

İlk Deneyim: "Ay Bu Ne Yanıyor!" Panik Atakları

AHA serumuna ilk başladığımda açıkçası biraz tırsmıştım. "Asit mi süreceğim yüzüme?" falan diye içimden bin tane senaryo yazmıştım. İlk sürdüğümde de hafif bir yanma hissettim, yalan yok. Hemen panikleyip yüzümü yıkamayı düşündüm hatta. Ama sonra okuduğum yorumlar aklıma geldi, "normaldir, alışır cilt" demişlerdi. Neyse ki öyle de oldu. Birkaç kullanımdan sonra o ilk andaki "yangın" hissi kayboldu.

O Işıltı Var Ya... İşte Ona Bayılıyorum!

Şimdi gelelim işin güzel kısmına. AHA serumunu düzenli kullanmaya başladıktan sonra cildimde gerçekten bir fark görmeye başladım. O mat, donuk görüntü gitti yerine daha canlı, daha aydınlık bir cilt geldi. Özellikle sabah uyandığımda yüzüme baktığımda o hafif ışıltıyı görmek beni mutlu ediyor, yalan söyleyemem. Sanki cildim daha pürüzsüzmüş gibi de hissediyorum. Fondöten falan sürünce de daha güzel duruyor sanki, bilemedim şimdi abartıyor muyum.

Ama Aman Dikkat! Güneş Kremi Olmazsa Olmaz!

Şimdi size annemin lafını hatırlatacağım: "Her güzelin bir kusuru vardır." AHA serumunun da öyle işte. Bu arkadaş cildinizi güneşe karşı aşırı hassas yapıyor. Yani güneş kremi sürmeden sokağa çıkmak intiharla eş değer benim için bu dönemde. Hatta bulutlu havada bile sürüyorum o derece. Eğer güneş kremi sürmeyi sevmiyorsanız, AHA serumuyla aranız pek iyi olmayabilir, baştan söyleyeyim. Sonra "ayyy yüzüm lekelendi" falan demeyin bana.

Hangi Marka? Hangi Yoğunluk? Tam Bir Muamma!

Piyasada o kadar çok AHA serumu var ki, insan hangisini alacağını şaşırıyor. Ben de deneme yanılma yöntemiyle birkaç farklı marka ve yoğunluk denedim. Bazıları gerçekten harikaydı, cildime iyi geldi. Bazıları ise pek bir etki göstermedi ya da tam tersi, cildimi biraz fazla kuruttu. Bu konuda kesin bir "şu marka en iyisi" diyemeyeceğim maalesef. Herkesin cildi farklı sonuçta. Ama şunu öğrendim ki, düşük yoğunlukla başlayıp cildiniz alıştıkça yavaş yavaş yoğunluğu artırmak daha mantıklı.

Sonuç Olarak... Seviyor Muyum, Sevmiyor Muyum?

Dürüst olmak gerekirse AHA serumuyla ilişkim biraz inişli çıkışlı olsa da, genel olarak seviyorum. O cildime verdiği ışıltı ve pürüzsüzlük hissi gerçekten hoşuma gidiyor. Ama o güneş kremi zorunluluğu ve bazen oluşan hafif hassasiyet de beni biraz yoruyor açıkçası.

Size Ne Demeli?

Eğer AHA serumunu merak ediyorsanız, kesinlikle denemenizi öneririm. Ama benim gibi aceleci davranmayın. Yavaş yavaş başlayın, cildinizi dinleyin ve o güneş kremini sakın unutmayın! Belki de sizin cildiniz benimkinden çok daha iyi anlaşır bu minik asitlerle, kim bilir?

Sizin AHA serumuyla ilgili deneyimleriniz neler? Varsa bana da tüyo verin, belki ben de yeni favorimi bulurum! 😉

bottom of page